20 Nisan 2009 Pazartesi

Rafine değil sızma zeytinyağı kullanın

Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ulvi Zeybek "Rafine zeytinyağının tıbbi açıdan bir değeri yoktur. Çünkü E vitamini rafine edilirken ısıl işlem sırasında kaybolur. Bu nedenle sızma ve soğuk presleme yöntemi ile üretilmiş zeytinyağı yenmelidir" dedi

Türk Kadınlar Birliği İzmir Şubesi tarafından her ayın son perşembe günü düzenlenen "Aydınlanma ve Bilgilendirme" toplantısına konuşmacı olarak katılan Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulvi Zeybek "Doğal İlaçların Kullanımı" konusunda yaptığı konuşmada bilinçli kullanımın önemine dikkat çekerek "Birçok bitki, sağlığımız açasından son derece faydalıdır. Ancak doğru bitkiyi doğru şekilde kullanmazsanız, yararını göremezsiniz" dedi.
Gazeteciler Cemiyeti İzmir Şubesi Basın Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda katılımcıların sorularını yanıtlayan Prof. Zeybek zeytinyağından keten tohumuna, kimyondan ısırganotu yağına kadar bir çok bitkinin faydaları ve doğru kullanımı konusunda şu bilgileri verdi:

İLLE DE SIZMA
Rafine zeytinyağının tıbbi açıdan bir değeri yoktur. Çünkü E vitamini rafine edilirken ısıl işlem sırasında kaybolur. Şişenin üzerinde rafine veya vinterize gibi ifadeler varsa bu doğrudan yemeklerde kullanılacak bir yağdır ve zeytinyağının bilinen tıbbi faydalarının hiç birini taşımaz. Tıbbi açıdan faydalı olan zeytinyağı sızma ve soğuk presleme yöntemi ile üretilmiş olmalıdır. Ayrıca zeytinyağını yemeklere son 5 dakikada ilave etmek gerekir. Çünkü 60 santigrat derecenin üzerinde bir ısıya maruz kalan zeytinyağında E vitamini parçalanıp yok olur. Sabah kahvaltıda sızma zeytinyağını kekik veya kuş dili ekerek yemek de son derece faydalıdır.

10 Nisan 2009 Cuma

Şifa Deposu ZEYTİNYAĞI


Kalbinizi koruyor, kolesterolünüzü dengeliyor, mide rahatsızlıklarına engel oluyor, teninize iyi bakıyor, saçlarınızı güçlendiriyor... Kısacası size sağlık aşılıyor. Üstelik güzel kokusunu ve lezzetini de esirgemiyor. İsterseniz odanızı bile aydınlatıyor. İtalya, Yunanistan gibi ülkelerde neredeyse kutsal sayılan bir hazine... Aslında gerçekten de mutfaklarımızda hazineye dönüşen bir lezzet: Zeytinyağı.


Yaklaşık 300 ile 400 yıl arasında yaşayan, zaman zaman ömrü 700 yıla kadar çıkabilen zeytin ağacının, neredeyse 40 bin yıllık ömrü olduğu tahmin ediliyor.

Bu olağanüstü meyvenin bizlere sunduğu mucize zeytinyağı ise lezzetin ötesinde tam bir şifa deposu. Akdeniz'in vazgeçilmez besin kaynağı ve belki de bu bölge insanlarının uzun ömürlü, sağlıklı olmalarının gizli formülü zeytinyağı ilk olarak Mezopotamya, Mısır ve Ege kıyılarında üretilmiş. Zamanla Akdeniz ülkelerine yayılan zeytinyağı şu anda bu ülkelerle özdeşleşmiş durumda. Zeytin ve zeytinyağı üretimi yoğun olarak özellikle İtalya, Arjantin, Brezilya ve Şili'de yapılıyor.

Zeytinyağının Faydaları

  • Zeytinyağlarının insan sağlığında ve özellikle kalp ve damar hastalıklarından korunmada etkili olması, tekli, doymamış bir yağ olmasındandır.
  • Kandaki HDL dediğimiz iyi huylu kolesterol düzeyini arttırır.
  • LDL kolesterolü temizler.
  • Yağların içinde hazmedilmesi en kolay olan olduğu için sindirim kolaylığı sağlar.
  • Çocuklarda beyin ve kemik gelişimini hızlandırır.
  • E vitamini sayesinde yaşlanma etkilerini azaltma ve doku yenileme özelliği taşır.
  • Kireçlenmeyi önlemede büyük rol oynar.
  • Cansız saçların kuvvetlenmesini sağlar.
  • Zeytinyağı unutkanlığı önler : Akdeniz ülkelerinde yaşayan ve yemeklerinde çoğunlukla zeytinyağı kullanan toplumların 65 yaş üzeri yetişkinlerinde hatırlama oranının diğer ülke yetişkinlerine göre çok daha fazla olduğu saptanmıştır.
  • Bugün dünyanın en önemli kanser ilacı köpek balığı kıkırdağıdır. Köpekbalığından çikan sgualene adlı madde sızma zeytinyağında bol miktarda bulunur Günde 100 cl . zeytinyağı tüketimiyle köpekbalığı kıkırdağından alınacak kadar sgualene alınır. Zeytinyağı kanser riskini % 50'ye yakın azaltmaktadır.
  • Zeytinyağı hücreleri korur. Zeytinyağının içinde bulunan Oleiprine adlı madde sayesinde hücreler yenilerek kansere karşı hücreleri korur.
  • Zeytin yağı üretim aşamasında ısıyla temas etmemesi gerekiyor. Bu nedenle sağlıklısıRiveriya değil, Sızma olanıdır. Aslında en doğrusu, kokusuna alışıp mümkün olduğunca az veya hiç rafine edilmemişi kullanmaktır.
  • Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi olduğu kadar, yağıda yıllardır ilaçların bileşimlerinde yer alan doğal maddelerden birisidir, doğal bir ilaçtır.
  • Yiyeceğin yanısıra merhem olarak da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı özellikleri olan losyondurda.
  • Zeytinyağı, derinin foliküllerine penetre olabildiği için, gerek internal gerekse eksternal dokuların yara veya iritasyonunda ve enfeksiyonlara karşı faydalıdır.
  • Sindirim sistemini etkiler; ister soğuk olsun, ister sıcak olsun zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir tabakayla sararak mide asitini azaltır. Yemek öncesi veya sonrası alınan bir kaşık zeytinyağı, mide zarını örtüp alkolün işlemesini önleyeceği gibi, karışık içkilerin yol açtığı sarhoşluğuda azaltır.
  • Gastrit ve ülsere karşı korumada etkin yardım sağlar. Hazmı en kolay olan zeytinyağı besinlerin bağırsaklar tarafından çok daha iyi emilmesini sağlayarak bağırsakların çalışmasını düzenler. Isıtılmış olsun yada olmasın zeytinyağı gastrik asiditeyi azaltabilmektedir. Tahriş giderici etkileri ülsere karşı koruma sağlar. Bağırsaklardan yiyecek geçişini kolaylaştırmak suretiyle konstipasyona engel olur.
  • Zeytinyağı safra kesesinin kontraksiyonlarını (kasılma) ve safra salgılanmasını uyararak safra taşı oluşum riskini azaltır, hazmı kolaylaştırır. Dalakta taş oluşumunu önler. Sarılığa ve karaciğer sancılarına iyi gelir. Oruç tutanlar, sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içerse safra kesesi ve barsakları rahatlatacaktır.
  • Sabah kahvaltıdan önce alınan 1 veya 2 çorba kaşığı zeytinyağı -basit kronik kabızlığa - iyi gelir (daha iyi netice için suyla karıştırılabilir). Basur şikayetlerini giderir; sıcak olarak içilir.
  • Anne sütündede bulunan E vitamini ve oleik asit içeriği ile zeytinyağı, normal kemik gelişimine katkıda bulunur. Anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin beyninin olduğu kadar, genel olarak sinir sisteminin gelişimini de desteklediğinden, gebe ve emziren annelere özellikle yararlıdır.
  • Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel olarak doku ve organlar, hemde beyin fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir.
  • Yüksek tansiyonu düşürür; yaprakları ve dallarından çay yapılır. Taze yada kuru zeytin yaprağını 300 gr. suda 15 dakika kaynatıp, süzdükten sonra şeker ilave edrek 15 gün boyunca her sabah akşam sıcak içmek faydalıdır.
  • Kan şekeri seviyesinin düşmesine yardım eder.
  • Ağrı, romatizma, burkulma ve adale incelmelerinde; zeytinyağı sürülür veya 200 gr taze çiçek ve yaprak, 100 gr sarı papatya ile 1 kg zeytinyağını arada sırada karıştırarak iki saat 'benmari' içinde kaynattıktan sonra içindekileri süzüp ağrı veren yerler ovulur. Kapalı yanıklarda zeytinyağı sürülerek kullanılır.
  • Kötü kolesterol LDL'yi azaltırken, iyi kolesterol HDL'yi artırır.(Yüksek LDL kolesterolü seviyesine bağlı olarak yükselen kolesterol seviyesinin aterosklerotik kalp hastalığında nedensel rol oynadığı kuşkusuzdur.Epidemiyolojik veriler koroner kalp hastalığı vakalarındaki düşüşün total veya LDL kolesteroldeki düşüş ile beraber olduğunu göstermektedir.)
  • Diyetle alınan doymuş yağ asitlerinin (DYA) total kolesterol seviyesini yükseltettiği iyi bilinmektedir. DYA ile tetiklenen kolesterol yüksekliği çoğunlukla LDL kolesterolündeki yüksekliğe bağlıdır. DYA ve hayvansal yağdan zengin diyetler HDL kolesterolü ve apo A-1 de de yükselmeye yol açar.
  • Yüksek karbonhidratlı ve düşük yağlı diyet tüketen toplumlarda düşük HDL kolesterol ile düşük LDL kolesterolün birlikte bulunması koroner riski artırmazken, yüksek DYA içeren diyete bağlı olarak LDL'nin yükseldiği toplumlarda daha yüksek HDL seviyesine rağmen koroner riski yüksektir.Yüksek hayvansal yağ içeren diyetlerin LDL- HDL oranını, düşük yağ içeren veya çoklu doymamış yağ asitinden (ÇDYA) zengin diyetlere kıyasla daha fazla yükselttiği görülmüştür. Laurik, miristik ve palmitik asit birlikte tüm DYA ların başında gelirken, mistrik asit tereyağında, hurma çekirdeğinin yağında, hindistan cevizinin yağında bulunmaktadır.Son ikisi aynı zamanda çok yüksek oranlarda laurik asitte içerirler.Bu üç yağdan hangisinin kolesterol yükseltme potansiyelinin en fazla olduğu hala tartışma konusudur. Her üçününde LDL kolesterolünü yükselttiği yapılan çalışmalarda gözlenmiştir. DYA yerine linoleik asit konulduğunda total kolesterolde düşüşe neden olmaktadır. Diyetteki başlıca tekli doymamış yağ asidi oleik asittir.Oleik asit zeytinyağında hakim olan yağ asididir. Düşük yağlı, yüksek karbonhidratlı diyetler total ve LDL kolesterol konsantrasyonlarını anlamlı olarak düşürürken aynı zamanda kesinlikle HDL seviyesinde de düşüşe neden olur. Zeytinyağı sağlıklı lipid düşürücü diyete yararlı katkıda bulunur.
  • Kalp dostu;zeytinyağı hayvansal yağların tersine kandaki kolesterol miktarını ve dolayısıyla kalp krizi riskini azaltır. Kan plateletlerinin toplanmasına engel olarak kan pıhtılaşması riskini de yok eder.
  • İçerdiği linoleik asit yüzdesi nedeniyle anne sütüne benzeyen zeytinyağı, inek sütüne katıldığında anne sütüne yakın değer elde edilir. Sütü kesilen anneler yağsız inek sütüne biraz zeytinyağı katıp bebeğe verilebilir.
  • Günde birkaç damla zeytinyağı bebeğin gelişimine büyük katkı sağlar.
  • İçerdiği E, A, K vitaminleri ile her yaştaki çocuğun gerekli ihtiyacına yanıt verir. Bu vitaminler kemiklerin doğal gelişimine ve mineralleşmeye yardımcı olup, güçlenmesini hızlandırır. Her yaştaki insan için yararlıdır.
  • Böbreklerin ıslahında,taşları düşürmede, bağırsak kurtlarını düşürmede, karın ağrısında sıcak su ile içilmesi iyi gelir.
  • Çocukları raşitizmden korur. Siyatik, mafsal ağrılarına iyi gelir; zeytinyağı tortusu sürülür.
  • Ağızda çalkalandığında ,dişlerin beyaz olmasını sağlar,diş etlerini korur, diş çürümelerini önler.
  • Zeytinyağı sağlık ve güzellik kaynağıdır. Cilde ve saçlara çok faydalıdır. Cildi besler, korur ve yumuşatır.
  • Saçları dökülenlere; 1 yumurta sarısı ve zeytinyağı karışımını saç diplerine sürerek 1 saat bekletilip daha sonra yıkanması, arada bir tekrarlanması gerekir.
Kaynak: Lokman Hekim Sitesi

Her derde deva ZEYTİNYAĞI

Doğanın insanoğluna armağan ettiği en değerli besinlerden biridir zeytinyağı.
Bu mucizevi yağın, sağlık açısından sunduğu nimetler saymakla bitmez. Çocukluktan yaşlılığa yaşamımızın her döneminde zeytinyağı, sağlığımızı birçok açıdan olumlu yönde etkiler. Gelin, zeytinyağının vücudumuz üstündeki etkisine birlikte bir göz atalım.



Zeytinyağı ve kalp sağlığı
Birçok araştırma, kalp sağlığı açısından yararlı besinlerin başında zeytinyağının geldiğini gösteriyor. Dünyada kalp hastalıklarının en az görüldüğü ülkeler, zeytinyağının yoğun olarak tüketildiği Akdeniz ülkeleri. Zeytinyağının kalp sağlığı üstündeki en önemli etkisi, kandaki “kötü kolesterol” miktarını düşürmesi. Kalbimizin en büyük düşmanlarından biri olan kolesterol, damarlarda birikerek kalp ve damar hastalıklarına yol açar. Zeytinyağı, kandaki kolesterol miktarını kontrol ederek damar tıkanıklığını önlemede yardımcı olur. Ancak zeytinyağının kalp ve damar sağlığımıza olumlu etkisi bununla sınırlı değil. Zeytinyağı, tansiyonun kontrol altında tutulmasında da önemli bir rol üstlenir. Özellikle kalp ve damar sağlığı için önerilen zeytinyağının, sindirim sisteminin düzenlenmesini sağlarken, tansiyon, gastrit ve ülsere karşı da koruyucu etki yaptığı kaydediliyor.

Ayrıca kolestterolden diş çürüğüne, cilt bakımına kadar birçok rahatsızlığın doğal çözümü olarak nitelendiriliyor

Vitamin deposu
Zeytinyağının içeriğinde bulunan E vitamini kansere karşı koruyucu etki yapıyor ve saç dökülmelerine karşı da iyi geliyor. A, D, E ve K vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, potasyum, kükürt, magnezyum, az miktarda demir, bakır, manganez gibi mineraller, kemik gelişimini sağlıyor.

Kandaki kötü huylu kolestrol denilen ‘‘LDL''yi temizleyen zeytinyağı, iyi huylu kolestterol denilen ‘‘HDL''yi de yükseltiyor. Diyabet hastaları için ise kan şekerinde düşme sağlıyor.

Son yıllarda diyabet hastalarının sayısının arttığını belirten Beslenme Uzmanı Lale Özbek, ‘‘Özellikle bu hastalıkta diyete çok dikkat etmek gerekiyor. Zeytinyağı kullanımı diyete yardım ettiği gibi birçok fayda sağlıyor'' diye konuşuyor. Toplum olarak oldukça yağlı ve tuzlu yemek yediğimizi belirten Özbek, ‘‘Kızartmaya, tatlıya, çay ve kahveye çok yer veriyoruz. Tahıl grubu ve sıvı yağ nispeten daha az tüketiliyor. Bir an önce beslenme şeklimizi değiştirmemiz ve bir dengeye oturtmamız gerekiyor'' diyor.

Son yıllarda diyabet hastalarının sayısının arttığını belirten Beslenme Uzmanı Lale Özbek, ‘‘Özellikle bu hastalıkta diyete çok dikkat etmek gerekiyor. Zeytinyağı kullanımı diyete yardım ettiği gibi birçok fayda sağlıyor'' diye konuşuyor. Toplum olarak oldukça yağlı ve tuzlu yemek yediğimizi belirten Özbek, ‘‘Kızartmaya, tatlıya, çay ve kahveye çok yer veriyoruz. Tahıl grubu ve sıvı yağ nispeten daha az tüketiliyor. Bir an önce beslenme şeklimizi değiştirmemiz ve bir dengeye oturtmamız gerekiyor'' diyor.

Bir insanın alması gereken günlük kalorinin yüzde 30'unun yağlardan gelmesi gerektiğini kaydeden Özbek, ‘‘Bunun yüzde 10'u doymuş, yüzde 10'u tekli doymamış (Zeytinyağı), yüzde 10'u ise çoklu doymamış (Ayçiçek yağı, soya yağı) yağ asitlerinden oluşmalı. Daha fazlası gereksiz'' diye konuşuyor. Günlük yemek sırasında et, süt ve tavuk gibi yiyeceklerden doğal yollarla yağ alındığını belirten Özbek, ekstra yağ alınmasını önermiyor. Sakatat, krema, mayonez, kaymak, gibi yiyeceklerde çok fazla yağ bulunduğunu hatırlatıyor.

Zeytinyağı ve sindirim

Yağlar, midede değil bağırsaklarda sindirilirler. Zeytinyağı, yağların içinde en kolay hazmedilenidir. Çünkü zeytinyağı, diğer yağlardan farklı olarak, midede bulunduğu sürede sindirim için gereken mide asitlerini azaltmaz. Midede kısa bir süre kaldıktan sonra bağırsaklarda sindirilir. Buna ek olarak zeytinyağı, sindirim için vazgeçilmez olan salgıları da olumlu yönde etkiler. Safra kesesinin kolesterolden temizlenmesine yardımcı olur. Ayrıca kabızlığı önleyerek bağırsakların daha iyi çalışmasını sağlar.

Zeytinyağı ve çocuk sağlığı

Çocuklar için beslenme, yetişkinler için olduğundan çok daha önemlidir. Çünkü, çocukluktaki beslenme, tüm yaşamı etkiler. Yaşamın ilk yıllarında beynin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi, beslenmeyle doğrudan bağlantılıdır. Çocuk beslenmesinde yağlar, yaşamsal bir rol oynar. Zeytinyağı, bu açıdan da vazgeçilmez bir besindir.

Yaşamın temel koşulu, vücut hücrelerinin sürekli olarak kendilerini yenileyebilmeleridir. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde çok hızlı olan hücre yenilenmesi, yaş ilerledikçe azalır ve yavaşlar.

Beslenme ile yaşlanma arasında güçlü bir ilişki vardır. Besinler vücudumuzda enerjiye çevrilirken oksidan denilen bazı maddeler açığa çıkar. Hücre gelişimini olumsuz yönde etkileyen oksidanlar, yaşlanma sürecini de hızlandırır. Antioksidan adı verilen bazı maddeler ise, oksidanların olumsuz etkisini ortadan kaldırır. Başta E vitamini olmak üzere çok sayıda antioksidan madde içeren zeytinyağı, hücreleri yeniler, doku ve organların yaşlanmasını geciktirir.

Yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan bir başka sorun da, kireçlenmedir. Aralarında kalsiyumun da bulunduğu bazı mineraller, kireçlenmeyi önler. Zeytinyağı, bu minerallerin vücuttaki etkisini artırarak kireçlenmeye karşı önemli bir rol oynar

Zeytinyağı ve şeker hastalığı
Şeker hastalığı, vücudumuzda insülin hormonunun eksikliğine bağlı olarak kan şekeri dengesinin bozulmasına ve kandaki şeker düzeyinin ani olarak yükselip düşmesine yol açan bir hastalıktır. Son yıllarda yürütülen bazı araştırmalar, zeytinyağının, şeker hastalığının vücutta neden olduğu bazı rahatsızlıkları önlemede yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Bunlardan en önemlileri, kalp ve damar hastalıklarıdır. Şeker hastalığına bağlı olarak, kandaki kolesterol miktarı yükselir. Zeytinyağı ise, kolesterolü kontrol altında tutarak, kalp ve damar sağlığını korumaya yardımcı olur.

Şeker hastalığının bir başka yan etkisi ise, sindirim sırasında daha fazla oksidan maddenin açığa çıkmasına yol açmasıdır. Daha önce de dediğimiz gibi, zeytinyağı, içerdiği antioksidanlar sayesinde oksidanların olumsuz etkilerini büyük ölçüde azaltır. Zeytinyağı ayrıca, kan şekerinin kontrol edilmesine de katkıda bulunur. Sonuç olarak, zeytinyağı, şeker hastaları için son derece uygun bir yağdır.

Kaynak: http://www.genetikbilimi.com/genbilim/zeytinya.htm

Vitaminlerle ZEYTİNYAĞI


ülkemizde yeteri kadar tanınmayan zeytin meyvesinde fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum mineralleriyle birlikte, görmede büyük rol oynayan A (retinol, akserofdol) doğurganlıkta rol oynayan E (tokoferol), kanın pıhtılaşmasında rol oynayan K (naftokinon) vitaminlerinin içermesi yanında, vitaminler içerisinde en ayrıcalıklı yeri olan ve raşitizmi önleyen D (kolekalsiferol) vitaminleri bulunmaktadır. Kalp ve damar hastalıklarına son derece yaralı olan zeytin meyvesi, mucize bir besin deposudur.

Zeytinde bulunan ve üç temel yağ asidinden biri olan Linoleik asit özellikle sinir hücrelerinin gelişmesinde rol oynar.

Zeytin yaprağından tıpta tansiyon düşürücü olarak kullanılan bir madde çıkarılır. İnsan sağlığı açısından son derece önemli olan zeytinyağı, kolesterol çözücü ve yok edicidir. Bu gerçeğin en önemli göstergesi hayvansal yağlarla bulanmış bir nesnenin zeytinyağı ile yıkanmasıdır.